Bebeklerin uyumadan önce ve uyandıktan sonra esnerler.Araştırmacılar, esnemenin vucudun canlılık durumunun değişmesine, örneğin uykudan uyanıklığa geçiş aşamasına işaret ettiği sonucuna varmışlardır.
Araştırmalar, beklenenin tersine, esnemenin vucudun oksijen miktarının arttırma yolu olmadığını göstermektedir.Bir Amerikan üniversitesinde psikoloji öğrencileri tarafından yürütülen bir araştırmada, "deneklerin" bol oksijenli bir odada da oksijeni az bir odada olduğu kadar esnediği ortaya çıkmıştır.
Nedeni tam bilinmese de bazı hastalıklar esneme çogunlukla beyinle alakalı epilepsi ve MS (multipl skleroz diye bilinen hastalıkla bağdaştırılır.Bazı hastalara baktığımızda özellikle şizofreni hastalarına baktığımız da onların daha az esnediğini farkederiz.
Bazı durumlarda kendiliğinden gelen bazı durumlarda ise insanı uyuşuk hissetmesine neden olan esnemek aslında beyni serinletiyor.Ayrıca esnemek beyin sıcaklığını kontrol altına alır.
Hem burnumuzla, hem de ağzımızla nefes alabilmemize rağmen, kapalı ağızla esnemek mümkün değildir. En çok ve sık esnemenin olduğu zaman, sabah uykudan kalkma vaktidir. Ortalama bir esneme 6 saniye sürer.
Yapılan araştırmalarda, hayvanların daha çok dikkat gerektiren bir olayı karşılama sırasında esnedikleri, insanların ise, tersine dış uyanlarda azalma olduğunda esnedikleri saptanmıştır.
Derslerde canı sıkılan öğrencilerin değil de, canı sıkıldığı halde uyumamaya çalışanların daha çok esnedikleri gözlemlenmiştir. Bir diğer görüşe göre de, sınava girecek bir öğrencinin veya yarışa girecek bir atletin çok esnemesinin sebebi, organizmanın kendini sakinleştirmesidir.
Esneme de gülme gibi bulaşıcıdır. Esneyen kişinin yüz hatlarında meydana gelen şekillenmenin, diğer insanlar üzerinde esnemeyi teşvik edici bir etki uyandırdığı tahmin ediliyor. Yani nasıl yemek yiyen bir insanı görünce acıkırsak, onun gibi bir şey.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder